28 Mayıs 2010 Cuma

Susma Konuş......

SUSMA NE OLUR!!!!!!

Önce bir şeyler anlatmak istiyorsun,sonra tarifsiz bir suskunluğa gömülüyorsun.Korkuyorsun,üşüyorsun,geldiğim gibi gideceğimden korkuyorsun.Renkli masallar
örtüyorum üzerine üşümen geçmiyor.Yüreğin serçe pırpırı,yüreğin eski zamanlardan kalan sürgülü kapı.Aşkımızın güzelliği geleceğe ait düşler kurmakta saklı.Keşke şiirlerdeki o pembe panjurlu evler olsa,keşke iki oda bir mutfak konulu şarkıların içinde kaybolsak.Telefon mesajlarının yerine uzun uzadıya mektuplar yazan eski aşkların gölgesi olsak.Genciz aklımız bir karış havada ama duygularımız avare değil bunu herkes bilsin.Senin hayatından çekip gitmeyecek kadar uysalım,ve de sevdalı.Ben sana kilitliyim.Seni gördüğüm ilk gün başladı ben de,hayatı seninle sona erdirmek tutkusu.Seninle yaşlanmak istiyorum.Bütün çiçeklerden güzel koktuğunu beni eski istanbul yangınlarından beter yaktığını,cümle aleme haykırmak istiyorum.Adınla başlıyorum sabahlara gecelerimi gözlerinin ışığıyla aydınlatıyorum.Kaç zamandır rüyalarım senin.Hiçbir şey gözlerindeki derinlik kadar anlatamaz seni.O derinlikte kaybolmak istiyorum.Beni o kuyuya sarkıt ipimide aşağıya sal inan razıyım.Ben senin yalnızlığını sevdim.Ninelerimizin aşkına özenen yanını.Ben senin ürkekliğinı sevdim, başını öne eğen aile terbiyeni.Ben senin korkularını sevdim her şeyini.Ama en çok gözlerini.Bana gelirken bayram sabahı gibi süslendiğin gözlerini.Yaşımız büyürken aşkımızda büyüsün izin ver.Her zaman davullar böyle dengi dengine vurmuyor!!!!!!

Hiç yorum yok: